Bir kişinin yeme sıklığı, yemek miktarı, nerede yemek yediği ve yemek yerken ruhsal açıdan nasıl olduğu ve yaptığı hareketler gibi birçok neden kilo verme açısından çok önemlidir. Yemek yemeden önce ve yemek yedikten sonra nasıl bir psikolojik kazanıldığı da büyük bir önem taşımaktadır.

Fazla kilolu olan kişilerin üzüntü ve kırgınlık gibi durumlarda aşırı derecede yemek yediği bilinmektedir. Bu davranış öğrenilmiştir ve amaçlanan şey olumsuz olan durumu, olumluya dönüştürmektir. Sevinçli ve neşeli hallerde ise bu tam tersi olacak şekildedir.

Alışkanlıklarınızı Değiştirin

Üzüldüğünde, sıkıldığında aşırı derecede atıştıran, tatlı yemeye yönelen veya tıkanırcasına yemek yemek isteyen kişiler diğer bir anlamda da nöbet geçiriyor vaziyettedir. Bu kişilerin psikolojik destek alıp, tedavi olması gerekmektedir. Aynı zamanda böyle kişilerin yeme alışkanlığını değiştirmesi çok önemlidir.

Aşırı miktarda yeme nöbetleri tekrarladığı takdirde hızlı bir kilo alımına sebep olmaktadır. Fazla kilolu olan kişilerin %30’u bu şekilde davranmaktadır ve bunun kontrol edilmesi önemli bir noktadır. Yeme alışkanlıklarını değiştirmek adına faydalı önerilerden yararlanılabilir.

Günde 3 defa ana öğün ve 3 defa ara öğün yemek, aynı saatlerde yemek yemek, evde aynı yere oturarak yemek yemek, yenen yiyeceğe konsantre olmak, yemek yerken gazete okumamak ve televizyon izlememek, porsiyonların ve tabakların daha küçük olması, az miktarda yemek pişirmek, her lokmadan sonra çatalın veya kaşığın masaya bırakılması yani yemeği yavaş bir şekilde yemek, iki lokma arasında yudumlayarak su içmek, yapılacak olan yiyecek alışverişine aç karnına değil yemekten sonra gitmek, acıktığımızda tatlı yerine meyve yemek; en önemli önerilerdendir.

Yaşam tarzı değişikliklerinde en önemlisi beslenme şeklini değiştirmektir. Aldığımız gıdaların seçimine dikkat etmek, düşük glisemik endeksli gıdalarla beslenmek ciddi önem taşımaktadır. Her gün çikolata yemek gibi, kola içmek gibi alışkanlıklarınız varsa bunlardan en kısa sürede kurtulmanız onların yerine farklı seçenekler üretmeniz gerekmektedir.

Davranış değişikliklerinden en önemlisi hareket ve hareketli olmaktır. Hareket arttıkça zayıflama başlar ve sağlığınızda olumlu değişimler olur.

Bol Su İçmek

Ülkemizdeki en ciddi sorunlardan birisi su içme alışkanlığının olmamasıdır. Sağlıklı bir yaşam için kesinlikle günde en az 2-2.30 litre su içmek gerekmektedir. Yeterli ve bol su içen kişilerde kilolu olma oranı çok daha düşüktür. Bunun yanı sıra çeşitli hastalıklara da daha az yakalandıkları ve yaşlanmanın da buna bağlı olarak geciktiği ortaya konmuştur. Günde en az 8 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirmek zorundayız.

Gıdasız yaşamımızı sürdürebildiğimiz halde su içmeden sürdürmemiz mümkün değildir. İçilen su gıdaların emilimini ve kolaylaştırdığı için dolaşım sistemimize de ciddi katkısı olmaktadır. Bu durumun yanı sıra vücut sıcaklığını kontrol eder, eklemlerin kayganlığını sağlar, cildin daha güzel olmasını sağlar ve vücuttaki zararlı maddelerin atılmasında büyük rol oynar.

Yaşlandıkça su içme isteği, susuzluk ve susama mekanizması daha az çalışmaktadır. Bu yüzden yaşlı kişilerin daima düzenli su içmesi gerekmektedir.

Uykunun Önemi

Uykusuzluk gıda alımını ve atıştırma isteğini arttırmaktadır. Uykusuzluk yaşayan kişiler daha fazla yeme eylemi gerçekleştirir. Bu sebeple düzenli bir uyku çok önemlidir. Uyku öncesinde hatta öğleden sonra kafein içeren ürünler olan kahve ve koladan uzak durulmalıdır. Uykusuzluk insanı gergin, sinirli, alıngan, ani reaksiyon veren bir hale sokmaktadır ve sonucunda da hem konsantrasyon zorlaşır hemde yemeye yönlendirir.

Alışveriş Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekilenler

Yiyecek alışverişine tok karnına gidilmesi gerekmektedir. Alışverişe öncelikle meyve ve sebze reyonundan başlanmalıdır. Yemememiz gereken yiyecekleri almamak önemlidir.

Gitmeden evvel alışveriş listesi oluşturulmalıdır. Satın alınan yiyeceklerin kalorisi düşük olmalıdır. Alınan bu gıdaların kalori değerleri ile ilgili olan bölüm dikkatlice okumak alışkanlık haline gelmelidir. Sucuk, salam, sosis, reçel, bisküvi, kek ve beyaz ekmek kesinlikle alınmamalıdır.

Dikkat Edilmesi Gerekilen Diğer Hususlar

Ekmeğe tereyağı ya da margarin sürüp yenmemelidir. Kızartılmış yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Mutlaka kahvaltı yapmalı ve bunu aile bireylerinin tamamının özellikle de çocukların alışkanlık haline getirmesi gerekmektedir. Kahvaltıda meyve ya da meyve suyu tüketmek önemlidir. Kola, gazoz gibi asitli içecekler terk edilmeli onun yerine bolca su içilmelidir. Bol bol sebze ve meyve tüketilmesi özellikle de renkli meyvelerin tüketilmesi önemlidir. Porsiyonlar küçültülmeli, tabaklar daha ufak seçilmelidir.

Yemek yerken yavaş ve konsantre olunmalıdır. Süt içme gibi bir alışkanlık edinemiyorsanız onun yerine brokoli yiyin. Yemekleri sossuz yapın ve daima yemeğe salata ile başlayın. Sabah ve öğlen daha fazla akşam ise daha az yemek yiyin. Akşam yemeğinden sonra ise kesinlikle yemek yemeyin. Ara öğünlerde bisküvi yerine elma, 3-4 adet ceviz, badem ya da yer elması yiyebilirsiniz.